HİKAYEMİZ

Pazarlama ve markalaşma alanında geçirdiğimiz yıllar boyunca farklı ölçeklerde birçok markayla çalıştık. Gördüğümüz en yaygın sorunlardan biri, markaların ya hiç stratejiye sahip olmamaları ya da sahip oldukları stratejilerin derinlikten yoksun, yüzeysel ve içgörüsüz oluşuydu. 

Kimi zaman detaylı araştırmalar yapılmış ama bu bulgular stratejiye dönüşememişti. Kimi zaman ajanslar, danışmanlar ya da ekipler fikir üretmiş ama bu fikirler sahada uygulanabilir bir sisteme dönüşmemişti. 

Bir diğer eksiklikse markaların, ajans ve uygulayıcılar arasında kaybolduğu noktalarda, bu süreci yönetecek bağımsız ve yetkin bir strateji ortağının eksikliğiydi. 

İşte tam bu noktada, biz şu soruyu sorduk: Strateji yalnızca bir planlama çıktısı mı olmalı, yoksa derin içgörülerle beslenen, uygulamaya taşınan, yaşayan bir sistem mi?

Bugün Deeper Strategy; ister marka bütününe yönelik olsun, ister spesifik bir kampanya, ürün, ambalaj ya da iletişim problemi üzerine olsun, her türlü ihtiyaç için içgörü temelli, uygulanabilir ve sürdürülebilir stratejiler geliştiriyor. 

Çünkü biz stratejiyi bir belge değil, yaşayan bir sistem olarak tanımlıyoruz. Sürecin yalnızca başında değil, uygulama ve yönetim aşamasında da aktif rol alarak, stratejinin hayata geçmesini ve etkisini sürdürebilmesini sağlıyoruz. 

Bu yüzden biz sadece plan sunmuyoruz, markalara kendi stratejik yolculuklarını yazmaları için eşlik ediyoruz. Ve inanıyoruz ki bu yolculuk, derine inenlerle, farklı düşünenlerle ve cesur adımlar atanlarla anlam kazanıyor. Markalara yalnızca fikir değil, yön veren; yalnızca sunum değil, uygulanabilir sistemler kuran bir yapı sunmak için yola çıktık.

Eğer siz de yüzeyde kalmak istemeyenlerdenseniz, birlikte çalışalım.